Mevlâna Celâleddîn-i Rûmî
Mevlâna Celâleddîn-i Rûmî, âlimler Sultanı Bahâeddin Veled’in oğlu olarak milâdî 1207 yılında, Horasan Bölgesi’nin Belh şehrinde doğdu. Annesi Mümine Hatun’dur.
Babasının Belh’ten göçüşü sonucu Nişâbur, Bağdat, Mekke, Medîne, Şam ve Halep illerini dolaştıktan sonra önce Karaman’a gelip yerleşen, daha sonra da Konya’da ikamet eden Mevlâna, babasının vefatından sonra büyük medreselerde dersler vermeye başladı. Çok sayıda talebe yetiştirdi. Çevresi bir ilim ve hikmet yuvası hâline geldi. Derslerine bazen sultanlar ve vezirler bile iştirak ediyorlardı.
1244 yılında Şems-i Tebrizî isimli bir Hak dostu ile tanıştı. Tasavvuf vadisinde eserler vermeye başladı. 17 Aralık 1273 tarihinde, Konya’da vefat edince her din ve mezhepten büyük bir halk topluluğu tabutunun arkasında gözyaşı döktü. Mezarı Konya’daki Yeşil Türbe’dedir. Hz. Mevlâna’nın öğretileri üzerine kurulan Mevlevîlik, oğlu Sultan Veled tarafından müesseseleştirildi.
İslâm dünyasının en büyük düşünür ve şairlerinden olan Hazret-i Mevlâna’nın Mesnevî, Dîvân-ı Kebîr, Mecâlis-i Seb’a, Fîhi Mâ Fîh ve Mektubât isimli eserleri vardır.
Mawlana Jalal al-Din Rumi
Mawlana Jalal al-Din Rumi was born in Balkh, the city of Khorasan, in the year 1207, to a well-known couple of the time, Mumine Hatun, his mother and Baha’uddin Valad, his father who had already made a fame as the Sultan of scholars.
Through his father’s migration from Balkh, Mawlana had the occasions to visit the cities of Nishapur, Baghdad, Makka, Madina, Damascus and Aleppo. He had first settled in Karaman and then moved to Konya. Upon his father’s death, he began to teach at big madrasas. During his teaching, he attracted numerous talented many students. So much so that his environ soon turned into a center of learning and knowledge. Even Sultans and Viziers joined his lectures from time to time.
In the year 1244, Mawlana met a true lover of God, called Shams al-Tabrizi (literally, the Sun of Tebriz). He then entered into mystical ecstasy, leading him eventually to producing works in the field of Islamic spirituality. When he died on the 17th of December, 1273, his funeral was attended by huge crowds of people from all religious circles, who lamented behind him. He was buried in the Green Tomb in Konya. The Mawlawi Sufi Order was later founded by his beloved son Sultan Valad, on the teachings and principles of Mawlana.
Mawlana was undoubtedly one of the greatest philosophers and poets of the Muslim World, who left behind such magnificent works as Mathnawi, Majalis-i Sab’a (The Seven Exhortations), Divan-ı Kabir (Great Divan), Fîhi Mâ Fîh (Discourses), and Mektubat (Letters).
Şeb-i Arûs, “DÜĞÜN GECESİ” mânasına gelip Hz.Mevlâna’nın vefat ettiği güne verilen isimdir.
Şeb-i Arûs Törenleri;
1925 yılına kadar Mevlâna Dergâhı içerisinde,
1943 yılında Konya Halkevinde,
1950 yılında Konya, İstanbul, Ankara’daki çeşitli salonlarda,
1950-60 yıllarında Konya Belediyesi,
1960-86 yıllarında Konya Turizm Derneği,
1987-88 Konya Belediyesi tarafından düzenlenmiştir.
1989 yılından günümüze törenler, Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın organizasyonuyla, Konya Büyükşehir Belediye Başkanlığı ve Üniversitelerimizin katkılarıyla gerçekleştirilmektedir. Her yıl oluşturulan Tertip komitesi ile programların genel hatları belirlenmektedir.
Hz. Mevlâna’nın Vuslat Yıldönümü Uluslararası Anma Törenleri, çeşitli salonlarda icra edilmiş olup 2003 yılından bu yana Semâ Töreni için özel olarak inşa edilmiş olan Konya Büyükşehir Belediyesi Mevlâna Kültür Merkezi’nde düzenlenmektedir.